Facebook |
|
VAPS following countries: ( Since 28.01.2014 )
|
Sosyal yer imi |
Sosyal bookmarking sitesinde VAPS adresi lütfen paylaşın
Sosyal bookmarking sitesinde VAPS adresi saklayın ve paylaşın |
|
| | Bulaşıcı bir HASTALIK?.. | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
pilot MANAGER
| Konu: Bulaşıcı bir HASTALIK?.. Cuma 17 Ocak 2014, 19:09 | |
| -Sayın misafirlerimiz ve değerli kaptanlarımız... Yıllardan beri süregelen, hele ki bilgisayar kullanımından sonra ülkemize dadanan, bulaşıcı olan bir hastalık var ki; bunun ilacını henüz bulanamadı. "Yabancı kelimeleri Türkçe'mize sokuşturma hastalığı.." İlacı; Sözde değil, özde Türk olmak. Yoksa... " -Dillerine sahip çıkmayan milletler; önce itibarlarını, sonra yönetimlerini, en sonunda da vatanlarını kaybeder!". M.Kemal Atatürk. Başka hangi ülkenin insanları, yazarken veya konuşurken cümlelerinin arasına TÜRKÇE kelimeler sokuşturuyor?.. Cevap yok değil mi?.. Sen niye sokuyorsun arkadaş?.. Ana dilinden mi utanıyorsun?. Ülkenden mi utanıyorsun?, yoksa TÜRK olduğundan mı utanıyorsun?.. Bu özenti hastalığına yakalanmış zavallıların kullandığı bazı kelimelerin TÜRKÇE karşılıkları aşağıda bulunmaktadır. ( Aşağıdakilerden başka aklınıza gelenleri de sizler ilave edebilirsiniz!.) KAYNAK: kareayanaliz : çözümleme, tahlil anons : duyuru antipatik : sevimsiz banal : bayağı, sıradan bandaj : bağ, sargı bibliyografi : kaynakça data : veri departman : bölüm detay : ayrıntı doküman : belge ekstra : fazladan ekstrem : sıradışı elastik : esnek faktör : etken, etmen fonksiyon : işlev form : biçim, şekil hipotez : varsayım illegal : yasa dışı imaj : görüntü, görünüm imitasyon : taklit imajinasyon : hayal etme indeks : dizin izolasyon : yalıtım jenerasyon : kuşak, nesil kalifiye : nitelikli komplike : karmaşık kriter : ölçüt legal : yasal megapol : büyük şehir monoton : tekdüze no : hayır objektif : nesnel optimist : iyimser orijinal : özgün pasif : edilgen, durgun pesimist : kötümser rejisör : yönetmen sembol : simge sempatik : sevimli, hoş spontane : anında yapılan, kendiliğinden stil : üslup, tarz subjektif : öznel trend : eğilim yes : evet Kaynak: http://www.kareay.com/2013/03/11/turkcesi-varken-kullanilan-yabanci-kelimeler/#ixzz2qfzv7QWD-
En son pilot tarafından Ptsi 16 Haz. 2014, 18:15 tarihinde değiştirildi, toplamda 5 kere değiştirildi | |
| | | PETER General ADMIN
| Konu: Geri: Bulaşıcı bir HASTALIK?.. Salı 28 Ocak 2014, 12:52 | |
| PC CEO TURKISH AIRLINES PEGASUS AIRLINES MOUSE NOTEBOOK LAPTOP PRINTER DOKTOR AGRESiF SCENERY DiZAYN SS
ve niceler
| |
| | | Özgür Kiraz MANAGER
| Konu: Geri: Bulaşıcı bir HASTALIK?.. Salı 28 Ocak 2014, 14:17 | |
| PC = Bilgisayar CEO = Yönetici Turkish Airlines = Türk Hava Yolları Mouse = Fare (böyle "mouse" diyene sinir oluyorum ve uyarıyorum açıkça) Notebook = Not defteri Lap top = Dizüstü bilgisayar (top kelimesi, Türkçe'de de olduğundan ve ağızdan kolay çıkan iki kelime olduğundan kullanılıyor) Printer = Yazıcı (askerde de sıkıysa böyle söyleyin) Doktor = Hekim (yerleşmiş bir kelime, türkülerde bile adı geçiyor, bence bu kelimede haksızlık edilmiş) Agresif = Sinirli, asabi Scenery = Tasarım, senaryo (tam karşılığı yok bu kelimenin, tasarım da design olarak geçer normalde ya) Dizayn = Tasarım kelimesinin tam karşılığı SS = Ekran görüntüsü (Nazi anlamına geldiği gibi söke söke, seve seve ya da söylemeyeceğim bir kısaltma olarak da kullanılır) Haklısınız hocam. Eğitimli insanlar, diğerlerini güya ezmek için yabancı kelime kullanırlar. Eskiden bu iş için Fransızca seçilirmiş. Hadi hekim olursun, Latince öğrenmişsindir, yılların alışkanlığı ile hastayla iletişim kurmakta zorlanabilirsin ama diğerlerini ben anlayamadım, düzeltmekten de yoruldum milleti. | |
| | | Emin Yilmaz Global MODERATOR
| Konu: Geri: Bulaşıcı bir HASTALIK?.. Salı 28 Ocak 2014, 16:46 | |
| Degerli hocalarim size hak veriyorum ama yabanci bir kelimenin turkce karsiligi her zaman onun manasini karsilamiyor. Kelimeler bir olguyu belirten araclar ve kendi tarafimizdan uretilmeyen olgulari kendi dilimizle ifade etmek zorlanabiliriz, dogaldir bu. Gunumuzun olgulari genelde bati medeniyeti tarafindan uretiliyor, biz sadece seyredici ve kullaniciyiz. Dolayisiyla PC'ye karsilik olarak bilgisayar demeyen kisilere kizma hakkini kendimizde goruyorsak bizler de televizyon, telefon dememeliyiz aslinda. Istenirse bunlara da Turkce karsiliklar bulunabilir, goruntu kutusu, ses borusu vs. gibi ancak su saatten sonra komik olur tabi.
Tabi ki Turkce ile daha rahat ifade edilen fiilleri zorla, kastira kastira yabanci dilde soyleyenler de mevcut. Mesela Turkiye Cumhuriyeti'nin koskoca bir bakani "Allah rızası için çalışan insanları bile defecte ediyorsun" diye sacma sapan bir cumle kurabiliyor. Defecte ne demek acaba? | |
| | | Ö.Savaş Flight Instructor
| Konu: Geri: Bulaşıcı bir HASTALIK?.. Salı 28 Ocak 2014, 16:59 | |
| Büyük bir bilgide sizlere ben aktarayım, aslında Türk dilinin tarihi çok eskidir. Türk dili çok eski bir dildir işin aslı diğer dillerede Türkçeden geçen bir sürü sözcük var. Mesela; İngilizcedeki; Reach erişmek aksan bakımından benzerlik çoktur. TÜRKÇENİN DİĞER DİLLERE ETKİLERİ Yapılan araştırmalara göre yabancı dillerde 10.000’ in üzerinde Türkçe kelime vardır. Türkçeden en kelimenin ise Ermeniler ile Sırpların aldığı belirlenmiştir. Şu çok ilginçtir ki; Bugün Ermenicede gerek Türkiye Türkçesinden gerek Azerbaycan Türkçesinden alınma Türk dili kökenli yaklaşık 5000 kelime kullanılıyor. Elbette diller arasındaki bu etkileşim karşılıklıdır. Türkiye Türkçesi yazı dilinde de Ermenice kökenli bazı sözler var. Ama bunların sayısı sadece 16’dır. HANGİ DİLDE NE KADAR TÜRKÇE KELİME VAR Örneğin yazı dilimizde yaklaşık 4000 alıntıya karşılık Yunancaya, yaklaşık 3000 Türkçe kökenli kelime verilmiştir. Macarcadan aldığımız 18 söze karşılık bu dilde yaklaşık 2000 Türkçe alıntı var. Türkiye Türkçesinde Rusça Alıntı 38 iken Rusçadaki Türkçe alıntı yaklaşık 2500’dür. Tüm bunlar Türkçenin komşu milletleri ve kültürleri büyük ölçüde etkilediğini gösteriyor. Anlaşılacağı gibi bir sözcüğümüzün birkaç dile geçtiğini göz önüne aldığımızda dünya dillerindeki Türkçe kökenli kelime sayısının 35-40 bin civarında olduğunu görürüz. TÜRKÇENİN ÇEKİM GÜCÜ Dillerin başka dillere kelimeler vermesi ve başka dilleri etkileri altına almasının ancak bir çekim gücü haline gelmesiyle mümkün olmuştur. Dilimizin başka dilleri etkileme nedenleri bilimde, teknolojide kaydedeceğimiz gelişme ve ilerlemenin yanı sıra kültür değerlerimizi, sanatımızı, edebiyatımızı dünyaya tanıttığımız ölçüde Türkçenin çekim gücü olma özelliğini sürdürmesi sağlanacaktır. “Türkçe Verintiler Sözlüğü” adlı eseri yayımlayan Profesör Doktor Akalın bu konuda çok çarpıcı çalışmalar sürdürmektedir. ÖRNEKLER Türkçe ad türünden kelimelerin yanı sıra diğer dillere fiil türünden kelimeler de vermiştir. Türkçe başka dillerden kelimeler aldı, ama alıntılarımız içerisinde kök fiiller son derece azdır. Oysa (çakmak, çatmak, kapamak) gibi pek çok diğer kök fiil Türkçeden diğer dillere geçmiştir. Fiillerin yanı sıra ünlemler hatta deyimler ve atasözleri de Türkçeden diğer dillere geçen söz varlıkları arasında olmuştur. Açık, ada, bacanak, bağlama, çanak, çakal, damga, dolma, düğme, gemi, kapak, kayık, kazan, ocak, sağrı, sayı, sarma, toka gibi kelimeler Türkçenin bu dillere verdiği binlerce kelimelerden yalnızca birkaçıdır. Türkçedeki “açık” sözünün, Farsçada “açig” (ağaçsız ve açık yer, alan); Ermenicede “açik, açiklik” (kır, ova, açıklık yer); Macarcada “açsik” (üzeri açık deniz taşıtı, sandal); Rumencede ”acic” ve “ustuacic” (açık, üstü örtülü olmayan), “bacanak” kelimesinin Yunancada “bacanakis” Sırpçada “bazanak”, Arnavutçada “baxhanak” biçimlerinde kullanılır. Türkçedeki “bilene bir bilmeyene bin” deyiminin, Ermenicede “bilana bir bilmayana bin”, bunun gibi birçok örnek vardır. SONUÇ Biz Türküz ve dilimiz Türkçedir. Türkçe dünyanın en eski en köklü ve en zengin dillerinden biridir. Kelime türetme bakımından dünyadaki en zengin dildir. Ayrıca yazıldığı gibi okunduğundan gıpta edilen bir dildir. Türkçenin geçmişi yedinci dokuzuncu yüzyıllarda Orhon Türkçesine uzanmaktadır. Bugün dünyanın birçok ülkesinde birçok kişi tarafından konuşulan Türkçeye ulu önder Atatürk’ün katkıları oldukça fazladır. Atatürk bir dil bilimci değildir. Ancak dile sadece devlet adamı veya siyasetçi gözüyle de bakmamıştır. Ona göre “dil milleti bir arada tutan en önemli unsurlardan biridir. Türk diline en büyük hizmeti harf inkılabı ve Türk Dil Kurumunu kurmasıdır. Harf İnkılabı ile alfabemizde Latin harflerini kullanmış, Baş Öğretmen olarak halka yeni alfabeyi öğretmiştir. Atatürk’ün bu inkılabı Türkçeyi bir dünya dili Türkiye’yi de bir dünya devleti yapmak adına önemli bir adımdır. Günümüze gelindiğinde Türkçe adına önemli organizasyonlardan biri olan “Türkçe Olimpiyatları” ile dilimizin tanıtımı ve gelişmesine katkı sağlanmaktadır. Fakat bunlar kadar bilim teknoloji ve sanatta da daha çok Türk bilim adamı ve sanatçılarına önemli görevler düşmektedir. Kaynak: http://besiktasbilsembilimsanat.blogspot.com.tr/2013/09/yabanci-dillere-turkceden-gecen.html[/left] | |
| | | | Bulaşıcı bir HASTALIK?.. | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap verebilirsiniz
| |
| |
| |